Hz. Muhammed’in (aleyhissalatu vesselâm) risaletine iman edip O'nun ile sohbet ile en üstün şeref kazanan Sahabenin en küçüklerine bile arkadan gelen ümmetin “en kâmilleri olan evliyanın en büyükleri bile üstün gelemiyecekleri belirtilmiştir. Çünkü O'nlar en ağır şartlarda İslâmın tesisinde ve ahkâmının yeryüzüne neşrinde çalışmışlardır.
Sahâbelerin velayeti, velayet-i Kübra denilen, veraset-i nübüvvetten gelen, berzah tarikına uğramıyarak doğrudan doğruya zahirden hakikata geçip akrebiyeti ilahiyenin inkişafına bakan bir velayettir.” Bu velayetin mümtaz vasfı “A’mal ve harekâtında Sünnet-i Seniyyeyi düşünüp ona tabi olmak ve taklid etmek ve muâmelat ve ef’alinde ahkam-ı şer’iyeyi düşünüp rehber ittihaz etmektir.” Sahabe I Kiram Kur’ân ve Sünnet’i çok iyi kavramış, makâsıd-ı İlâhiyeye vâkıf olmuş ve ömürlerini hep marzî-i ilâhîye müteveccih yaşamışlardır. Bu sebepledir ki Allah Resûlü, birçok hadis-i şeriflerinde sahabe-i kiramın mümtaz ve müstesna konumuna dikkat çekmiş ve kendi sünnetinin yanı sıra onların yoluna tâbi olunması gerektiğini de ifade etmiştir.
"Sebep olan yapan gibidir” kaidesine binaen, sahabeler arkadan gelen bütün ümmetin hasenatından hisse aldıkları için onlar, sevapta yetişilmesi imkânsız bir mertebe kazanmıştır.
Ashab-ı Bedir; Hicretin 2. yılında Müslümanlarla Mekkeli müşrikler arasında Bedir bölgesinde yapılan Bedir Muharebesine katılan 313-333 Ashâb-ı Kirâma verilen unvandir .
1. Bedir Savaşı'na katılanların cennetlik olduklarını bizzat Resulü Ekrem Efendimiz müjdelemişlerdir.
2. Savaşın seyri sırasında kendilerine Allah tarafından gönderilen meleklerin de katıldığı Kur'ân'da bildirilmiş olup bu onlar için ayrıca bir fazilet sebebidir.
3. Ehli kemâl bazı zevatın beyanına nazaran evliyâullahdan pek çoğu velilik makamına Bedir ehlinin mübarek isimlerini okumaya devam etmekle nail olmuşlardır.
4. Birçok hastalığa tutulan kimsenin Bedir ehlinin mübarek ismini zikr ederek bu vesile ile şifa taleb edip lütfü ilâhiye mazhar olarak hastalıklarından kurtuldukları rivayet edilmektedir.
5. Ehl-i ilim ve irfan "Duadan önce Bedir ashabının isimlerinin okunmasının duânin sür'atle kabulüne vesile olduğunu" söylemişlerdir.
Cafer b. Abdullah şöyle diyor:"Babam bana Peygamber (asm)'in bütün ashabını sevmemi vasiyet eder ve şunu ilave ederdi:'Ey canım yavrum, Bedir ashabının adı zikr edilince duâ kabul olunur, bu mübarek isimleri zikreden kulu, ilâhi rahmet; bereket gufran ve rızâ-ı İlâhî kuşatır. Bu isimleri okuyarak hacetde bulunanın dileği mutlaka yerine getirilir...' "derdi.
"Ehli Bedri üzerinde bulundurmak, okumak, hıfzetmek, düşman üzerine nusret,düşmanların, münafıkların, zalimlerin şerrinden korunmak ve yangın , hırsız ve boğulmaktan sıyânet ,veba ,tâûn gibi her türlü hastaliklardan ins ve cinnin mazaratlarını defetmek ve merâtibi dünyeviyyeye nail olmak için iksiri mücerreb olduğuna Meşihât-ı İslâmiyye haber vermislerdir
Ey âlemlerin Rabbi Allahım! Sana sonsuz hamd ü sena, Efendimiz Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’e ve âl ü ashabına nihayetsiz salât ve selam ediyor, başta makam-ı ferdiyetin sahibi Ferd-i Ferîd Efendimiz olmak üzere Bedir gazvesine katılan, katılıp ilklerden olma mazhariyetiyle serfiraz bulunan ashabının mübarek isimlerini Rabbimizin yüce Esma-ul Hüsnasini ve Efendimize Salât-ü selam ve salavatlarla birlikte zikreden 18.yuzyilin Muceddid-i Mevlânâ Halid Bağdadi nin dualariyla huzurunda Sana yalvarıyoruz.